Türkiye'nin her yerinde, her sigorta şirketinde, aynı şartlarla ve uzmanlık dallarına göre aşağıdaki primlerle satılan sigorta ürünüdür.
İki şirket farklı fiyat veriyorsa
a) Şirketler uzmanlık alanını yanlış alıyor olabilir
b) Şirketin bilgisayar sistemlerine yanlış tanımlama yapılmış olabilir, söyleyin düzeltsinler
c) Poliçeyi kesen acentedir. Size gene aşağıdaki yazılı primle poliçe keser, sizden alırken 20-30 lira eksik alır (komisyonundan düşer, ki bu yanlıştır)
Uzmanlık Dalları - Brüt Prim
acil tıp (ilk ve acil yardım) 787,50
adli tıp 157,50
ağız, diş ve çene cerrahisi 525,00
ağız, yüz ve çene cerrahisi 787,50
aile hekimliği 315,00
algoloji 525,00
anatomi 157,50
anesteziyoloji ve reanimasyon 787,50
askeri psikiyatri 315,00
askeri sağlık hizmetleri (askeri sahra hekimliği) 157,50
beyin ve sinir cerrahisi (nöroşirurji) 787,50
cerrahi onkoloji (onkolojik cerrahi) 787,50
çevre sağlığı 157,50
çocuk acil 787,50
çocuk cerrahisi 525,00
çocuk endokrinolojisi
(çocuk endokrinolojisi ve metabolizma hastalıkları) 315,00
çocuk enfeksiyon hastalıkları 525,00
çocuk gastroenterolojisi
(çocuk gastro. hepatoloji ve beslenme) 525,00
çocuk genetik hastalıkları 315,00
çocuk göğüs hastalıkları 525,00
çocuk hematolojisi ve onkolojisi 525,00
çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları 315,00
çocuk kalp ve damar cerrahisi 787,50
çocuk kardiyolojisi 525,00
çocuk metabolizma hastalıkları 315,00
çocuk nefrolojisi 525,00
çocuk nörolojisi 525,00
çocuk radyolojisi 315,00
çocuk romatolojisi 315,00
çocuk sağlığı ve hastalıkları 525,00
çocuk ürolojisi 525,00
çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları 525,00
çocuk yoğun bakımı 787,50
deri ve zührevi hastalıkları (dermatoloji) 315,00
diş tabibi 315,00
el cerrahisi 787,50
endodonti 525,00
endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları 315,00
enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji 525,00
epidemiyoloji 157,50
fiziksel tıp ve rehabilitasyon 315,00
fizyoloji 157,50
gastroenteroloji 525,00
gastroenteroloji cerrahisi 787,50
genel cerrahi (genel şirürji) 787,50
geriatri (geriyatri) 315,00
göğüs cerrahisi (göğüs kalp ve damar şirürjisi) 787,50
göğüs hastalıkları (göğüs hastalıkları ve tüberküloz) 525,00
göz hastalıkları 525,00
halk sağlığı 157,50
harp cerrahisi 525,00
hava ve uzay hekimliği (hava hekimliği) 315,00
hematoloji 525,00
histoloji ve embriyoloji 157,50
iç hastalıkları 525,00
immünoloji ve alerji hastalıkları 315,00
iş ve meslek hastalıkları
(işçi sağlığı ve iş güvenliği) 315,00
jinekolojik onkoloji cerrahisi 787,50
kadın hastalıkları ve doğum 787,50
kalp ve damar cerrahisi
(göğüs kalp ve damar şirürjisi) 787,50
kardiyoloji 525,00
klinik nörofizyoloji 315,00
kulak burun boğaz hastalıkları 525,00
nefroloji 525,00
neonatoloji 787,50
nöroloji 525,00
nükleer tıp 315,00
ortodonti 525,00
ortopedi ve travmatoloji 787,50
pedodonti 315,00
periferik damar cerrahisi 787,50
perinatoloji 787,50
periodontoloji 315,00
plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi 787,50
pratisyen tabip 315,00
protetik diş tedavisi 525,00
radyasyon onkolojisi 315,00
radyoloji (radyodiyagnostik) 525,00
romatoloji (rumatoloji) 315,00
ruh sağlığı ve hastalıkları (psikiyatri) 525,00
sitopatoloji (sitoloji) 315,00
spor hekimliği 315,00
sualtı hekimliği ve hiperbarik tıp 315,00
temel immünoloji 157,50
tıbbi biyokimya
(biyokimya ve klinik biyokimya) 157,50
tıbbi ekoloji ve hidroklimatoloji 157,50
tıbbi farmakoloji 157,50
tıbbi genetik 315,00
tıbbi mikoloji (mikoloji) 157,50
tıbbi mikrobiyoloji 157,50
tıbbi onkoloji 525,00
tıbbi parazitoloji 315,00
tıbbi patoloji 157,50
tıbbi viroloji 157,50
üroloji 525,00
yoğun bakım 787,50
Konuyu Bilmiyorsunuz Bazı Ortamı Germeyin
Türk Tabipleri Birliği'nin panik yarattığı sigorta.
Lan olm bugün birçok şirket çatır çatır poliçe kesiyordu.
Durduk yere. "durun", "akşamı bekleyin", "sigorta şirketleri ile görüşüyoruz" falan n'oluyor ki???
Poliçenizde şu şu yazmasına dikkat edin falan :)
Sigortacılarla görüşseydiniz size şunu derdi:
"hazine müsteşarlığı bir yazı yazdı. Genel Şartlar'da yazıldığı gibi teminat verilecektir, teminat kısaltarak, çıkartarak, daraltarak teminat vermezsiniz" diye. Bu yazının üstüne hiç bir sigorta şirketi mevzuatla düzenlenen bir zorunlu sigortanın genel şartları aleyhine hüküm koyamaz ki :) yani ruhsatımız iptal edilir göt korkusuna biz böyle bir riski göze alamıyoruz. Boru değil. Sigorta işi ciddi bir iş. Özellikle "zorunlu" sigortalara sigorta şirketleri çok dikkat eder ve harfi harfine şartlara riayet ederler. Böyle bir "sigortacıya güvensizlik havası vermek?", "amanın size bi şey imzalatırlar falan???" ne geriyorsunuz hekimleri ki?
Son tarih muhabbetini de anlamış değilim. Onu da şurada açıklamıştım:
N'oluyor be? Ne Geriyorsunuz Ortamı
Bu yazı Türk Tabipleri Birliği'nin açıklamasındaki şu ifade üzerine yazılmıştır.
Bu tutum adeta sigorta şirketlerine. alıcılarının söz hakkı ve pazarlık şansı olmadığı bir “pazarı”, hukuka aykırı olarak yaratma sonucunu doğurmaktadır. Kimi sigorta şirketleri, Türk Tabipleri Birliği ve hekimlere yansıyan tutumlarından anlaşılmaktadır ki; hukuka aykırı olarak yaratılan bu “pazarda”, hekimlere iyileştirilmiş koşulları değil asgari koşulları içeren poliçeyi dayatmaktadırlar.
Gelelim konu hakkındaki görüşlerimize:
Sigorta şirketlerine, primlerine ve şartlarına karışamadıkları, bir yıl öncesinden başlayıp iki yıl sonrasına kadar devam eden "pazarı" dayatan sigortadır.
Sigortacılar da pek istekli değiller açıkçası.
300.000 TL ye kadar ve yıl içinde ödeme adet sınırı olmayan, hekimlerin tabiri ile "asgari" şartları içeren bir sigorta.
Üşenip de sigorta genel şartları incelenirse, alkollü, etik dışı, kasıtlı ve adli para cezaları gibi "asgari" istisnalar koymuş, gerisini "sigortadan önce yapılmış olsa bile" ödeyin diyor. Teminatların neresi "asgari" anlamadım.
Türk Tabipleri Birliği’nin şirketlere yazdığı yazıyı ben de okudum. En önemlisi "adli para cezaları hariç bırakılmış, onu da dâhil ettirin" diyordu. Diğer şartlara pek bir itiraz yoktu.
Onun için, bir sigorta şirketini ikna edebilirseniz sadece adli para cezaları için bir sigorta satın alabilirsiniz.
Sigortacıların "pek içine sinmemesine rağmen" devlet zorunlu hale getirdiği için, bu şartlarla tanzim etmek zorundalar. Primleri de devlet belirledi.
(şimdi 300.000 TL teminat, 300-400 TL alınıyor. Eskiden 100.000-150.000 TL için aynı para isteğe bağlı yaptıranlardan alınıyordu. Ve buna rağmen zarar ediliyordu. -ki sigortacıların önümüzdeki dönemde de zarar edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Yani bu primlerle olmaz. "almadan vermek Allah’a mahsustur."
Bu teminatlar bu primlerle olmaz.
Ola ki kapsamını genişletmek istiyorsanız da sigorta şirketlerine başvurup aşağıda hariç bırakılan haller için de sigorta talep ediniz. (muhtemelen vermeyeceklerdir.)
Aşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:
a) sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,
b) mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları,
c) sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar,
ç) idarî ve adlî para cezaları dâhil her tür ceza ve cezai şartlar;
Poliçeler Yapılmaya Başlandı
Ben bugün Axa Sigorta, Anadolu Sigorta ve Ziraat Sigorta'nın poliçesini gördüm.
Konuştuğum bir çok şirket de poliçe tanzim etmeye başladı.
Ha sigorta şirketleri, zaman açısından en zorda kalan kesim idi ama gece gündüz çalışıp tamamlamışlar ürünlerini. tamam Türk Tabipler Birliği "bunlar yetişemeyecek" diyor ama sigortacılar da özel sektör. Tamamlamış çocuklar, gidip yaptırın bugün. Gördüğüm poliçelerden biri Van Erciş bilmem ne sağlık ocağından bir doktora ait idi.
Zorunlu Hekim Sorumluluk - Oohh Yandan, 60 - 70 - 80 - 90 - 100
Hazine’nin son yazısı ile geçmiş gelecek tüm zararlara teminat veren manyak sigorta :)
Şimdi geçmişte malpraktis (tıbbi kötü uygulama) (hatalı mesleki uygulaması) olan bir doktor varsayalım. Eğer bu konu ile ilgili kendisine dava açılmış ise mahkeme sonucu çıkacak tazminatı ödeyecek. Şimdi yaptıracağı sigorta'nın sorumluluğu yok. Ama ola ki, mesela 6 ay önce yaptığı ameliyat sonucu kötü bir şey oldu. Adamlar da "seni mahkemeye veririz" dediler. Doktor da bu olaydan haberi yokmuş gibi 'salağa yatarak' geldi bu sigortadan yaptırdı. Poliçe başladıktan iki gün sonra da adamlar doktoru mahkemeye verdi ve kazandı. hoop giren çıkan sigorta şirketine. Doktor’a bir şey yok.
Hazine'nin ilginç bir uygulaması.
"a) sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara,"
Yani diyor ki poliçe vadesinde kötü bir şey yaparsan hem poliçe süresince, hem de poliçe bittikten sonra sana dava açarlarsa sigortacı ödeyecek (tabi 'sonrası' için yıl sınırı 2 yıl)
"b) sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı doğabilecek taleplere"
Yani diyor ki poliçe vadesinden önceki dönemde (sınır önceki 1 yıl içinde) ve poliçe süresince kötü bir şey yaparsan ve sana dava açarlarsa sigortacı ödeyecek.
c) maddesinde de yargılama giderleri de dâhil diyor.
Özetle, hatalı uygulama yaptığın dönem poliçe vadesinden 1 yıl öncesinden başlayıp poliçe bitene kadar.
Sana açılan davanın da poliçe başladığı tarihten başlayıp poliçe bitene kadar ve ek olarak sonrasındaki iki sene
:)
(sigortacılara sağlam soktu da o yüzden :)
Primler mi? risk sınıfına göre
150-250-350 ve en son 750 TL
Ödeyeceğin de en fazla 300.000 TL'cik ve yıl içinde 100 tane ayrı olay olsa 100 tane*300.000 lira hasar ödeyebilirsin.
Mesela silikon takan bir hekim, son bir yıl boyunca hatalı uygulamalarda bulundu.
Memelilerin hışmına uğradı. Dava üstüne dava. Doktor da sigorta yaptırdı. Artık memelere para sıkıştırmaya başlarız.
oohh yandan, 60 - 70 - 80 - 90 - 100
Not: zorunlu sigorta olduğu için bitene kadar poliçeyi iptal edemezsin.
not2: gel bu durumu reasürörlere (sigortacının sigortacısı anlat)
Beni Türk Sigortacılarına Emanet Ediniz!
Türk Sigorta Sektörü, 'Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu MS Sigortası', yani 'Zorunlu Hekim Sorumluluk Sigortası' ürünlerini hekimlere sunarken 'geciktirilen' sektördür.
Mevzuat düzenlemesinin çok çok geç çıkması, ardından TRAMER'in daha da geç 'alt yapı' ile ilgili bilgileri göndermesi, Hazine'nin son dakikada mevzuatta açıkta kalan hususları açıklaması ile Sigorta Şirketleri'nin 'geciktirildiği' sektördür.
Bu arada hekimlerimize duyuru. Tam Gün Yasası ismi verilen Kanun diyor ki:
"Bu sigortayı yaptırmamanın cezası 5.000 TL'dır."
Sigorta ile ilgili düzenleme (Tebliğ) diyor ki:
"Bu sigorta şu şu şu teminatları şu şu şu şartlarla verir. Bu tebliğ 30.07.2010 tarihinde yürürlüğe girer"
Yani ola ki bir sigorta acentesi size gelip "30 Temmuz son gün, yaptırdın yaptırdın, yaptıramadın 5.000 TL ceza ödeyeceksin" derse, "siktir git, Ekşi'de Uçan Adam diye bir yazar var. Senin gibi ibnelerin gelebileceğini söylemişti." diyin.
İmkanınız varsa 30 temmuz'a kadar yaptırın tabi ki, ama ola ki gecikirse falan o kadar da kafanıza takmayın, olur bir kaç hafta içinde. Sen sektörü o kadar geciktirip son anda bir çok şeyi değiştiriyorsun, ondan sonra 1 gün içinde 100.000 doktorun bu sigortayı yaptırmasını bekliyorsun. Git allaaasen! Şöyle ki, tamam bu sigorta 30 temmuz 2010 da başlıyor ve bu sigorta başladıktan sonra da yaptırmak zorundasın, ama 1 ağustos günü mülki idare amiri (kanunda böyle diyor) yani il sağlık müdürlüğü gelip "vayt sigortası yok beşşşbinnnn sökülll" falan demeyecek, muhtemelen gelmeyecek, anca sen işin düşüp o gün bir şey tescil ettirirsen "hanimiş benim doktorumun sikortasııı" diyebilir ya da "doktor bey hemen sikortanızı gidip yaptırıp gelin" diyebilir. Onun dışında şu sektörün bu ürünle ilgili kaos ortamında insanlar anlayışlı olur. Ha tabi ki aman malpraktis yapmayın. Keserken iki kere düşünün, makas falan unutmayın. Bizi size emanet ettiler unutmayın :)
Yarın poliçe kesmeye başlayacağını öğrendiğim Şirketler: `Axa Sigorta`, `Anadolu Sigorta`, `Allianz Sigorta`, `Ziraat Sigorta` ... diğerleri de kesiyor olabilir. Kesin başladığını bildiklerim bunlar.
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
‘Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ ile daha doğrusu bilinen adı ‘Hekim Sorumluluk Sigortası’ ile yeni bir açılım yapacak olan sektördür.
Artık sigortası olduğu için gazetelerde sıkça, hekimlerin yanlış uygulamaları sebebiyle kişilere ödeyecekleri tazminatlarla ilgili haberleri duyacağız.
Tabi bu tazminatları sigorta şirketleri ödeyecekler.
Bu sigorta, kamu açısından çok yararlıdır. Sigorta şirketleri açısından ise pek karlı bir iş değildir. (örn: Amerika sigorta piyasası, hekim sorumluluk)
Tazminat ödeyici, sigorta şirketi olduğu zaman mahkemeler her zaman üst sınırları kullanırlar.
Sigortacı olarak çok zarar edecek olsak da, 'insan' olarak artık devlet doktorlarına da tazminat davası açılabileceği için çok seviniyorum.
Daha doğrusu dava her zaman açılabiliyordu ama artık zarar gören insanlar tazminatı da çok rahat bir şekilde alabilecekler.
Üst sınırı 300.000 TL olan bir sigorta var ise, hâkim, karar alırken, doktorun ödemesi ile sigorta şirketinin ödemesi arasında fark gözetecektir.
Doktor için 150.000 TL tazminat belirleyebilirken artık üst sınır olan 300.000 TL belirlenebilecektir. Daha doğrusu şöyle diyelim, artık mahkemeler elini korkak alıştırmayacaktır. Biz de paşa paşa ödeyeceğiz tabi.
Hekimler için de ciddi bir güvence oluşturacaktır.
Umarım, sigortacılar zarar etmeyecekleri primleri kazanabilirler, hekimler kendilerini daha güvende hissederler ve halkımız da zarar gördüğünde, tazminatını rahatlıkla alabilir.
Vatana millete hayırlı olsun.
Ceyhan Hancıoğlu
Türk Sigorta Sektörü'nün duayenlerindendir. Geçmişte çalıştığımız dönemde, telefon rehberi kullanmaz (ezbere bilir) üç haneli iki rakamın çarpımını kafadan hesaplardı.
Aşağıdaki biyografide eksiklikler var. Sanırım 15.şirketinde şu an:
Ceyhan Hancıoğlu, 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1984 yılında Saint Michel Fransız Lisesi’nden, 1988 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu.
Sigortacılık yaşamına 1990 yılında AGF Garanti Sigorta’da başlayan Hancıoğlu, 1995 yılında, AGF Sigorta’daki Teknik Grup Müdürlüğü görevinden ayrılarak 1995 – 1997
yılları arasında Commercial Union Sigorta’da İstanbul Bölge Müdürü olarak görevini sürdürdü.
1997 yılından itibaren sırasıyla Emek Sigorta, Kapital Sigorta, Axa Oyak Sigorta, Şeker Sigorta ve Güven Sigorta’da Teknik Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
2007 yılında Finans Sigorta’da Teknik ve Kurumsal Satış Genel Müdür Yardımcılığı’na getirilen Ceyhan Hancıoğlu, 2008 yılında Ergoisviçre Sigorta Emeklilik ve Hayat Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı’nı üstlendi. 2009 yılından itibaren ise HDI Sigorta Teknik Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası, Fransızca ve İngilizce biliyor.
Not: Bu yazı yazılırken başka bir şirkete transfer olmuş olabilir.
adam kaçırma fidye ve şantaj sigortası
`chartis sigorta` tarafından lansmanı yapılan sigorta ürünü. yurtdışındaki ana şirketin uyguladığı ürünü türkiye'ye de getirmişler.
== teminatlar ==
adam kaçırma, fidye ve şantaj, hatalı gözaltı-tutuklama-alıkoyma, araç kaçırma, fidye paraları, nakliye, masraflar, danışmanlık masrafları, savunma giderleri, ölüm ve sürekli sakatlık
türkiye'de `tecavüz`'ü de ekleseydiniz tam olacaktı aslında...
Yönetici
Bir çok yönetici, şirketteki tüm beyinleri yok sayarak, şirketi tek bir beyin ile yönetmeye çalışır.
"İnsanlara nereye gideceklerini söyleyip oraya nasıl gideceklerine kendilerinin karar vermelerini sağlarsanız, alınacak sonuçlara hayran kalırsınız." George Patton (2.Dünya Savaşı'nın Ünlü Generali)
Ailem Ziraat Güvencesinde - AZG
`ziraat sigorta` tarafından çıkartılan çıkartılmış bir ferdi kaza ürünü.
ziraat bankasından kredi alırken soruyorlar.
bu vesile ile tanıştık. sigortacı olduğumuz için de iyice şartlarını araştırdık.
yıllık 99 lira gibi bir para alıyorlar. bir yıl içinde kaza sonucu ölürsen, ailene 10 yıl boyunca 1.000 tl artı enflasyon) veriyor. bir de okuyan çocuğun varsa her eğitim dönemi başında 1.000 tl veriyor.
neyse reklam yapıyormuş gibi oldu. (meslek olunca daha iştahlı yazıyor insan) arkadaşlardan biraz araştırdım, ziraat bankası kamu bankası olduğu için bu ürünü çok sevmiş, çünkü anadoluda 1.000 tl büyük para, müşterilerinin çoğu da tarımsal kredi müşterisi olduğu için anadoluda iyi satış rakamlarına ulaşmışlar.
gelelim bana. ürünü görünce hemen şartlarını inceledim, gayet de mantıklı gözüktü.
eşime de bu sigortadan yaptırmaya bankadaki çalışanın anlattığı bir anekdot sonrasında karar verdim. bir tarımsal kredi müşterisi gelmiş, ürünü anlatmışlar, yapalım demişler. adam da "la ben öldükten sonra elin herifine ne para yediricem, yap karının üstüne sigortayı" demiş.
benim eşim (bayan) öğretmen. masraflarını düştükten sonra ayda 1.000 tl temiz para bırakıyor.
bir sigorta da ona yaptırdım. geçen (söylemesi ayıp) uludağ'da teleferiğe binmek istedi.
gönül rahatlığı içinde "olur canım, sen beni merak etme, ben burada bekliyorum" dedim.
Neden Sigorta?
sigorta ekonominin gelişmişlik göstergelerinden bir tanesidir.
henry ford:
"new york şehri, işadamları tarafından değil, sigortacılar tarafından yaratılmıştır. sigorta olmasaydı gökdelenler olmazdı, çünkü bir işçi ailesini sefalet içinde bırakabilecek bir kaza tehlikesiyle o yüksekliklerde çalışmayı kabul etmezdi. sigorta olmasaydı, hiçbir sermayedar basit bir izmaritin küle çevirebileceği gökdelenlerin inşası için milyonlar harcamazdı."
şimdi anlaşılacak şekilde devam edelim.:
hadi siktiret kazayı, babacım şimdi bak, ben gece rahat uyuyorum, niye? çünkü araba sokakta, birisi çalarsa da zararım olmayacak. arabayı eşim bolca kullanılıyor ve içim rahat.
tatile çıkıyorum, içim rahat, ev yangın ve hırsızlığa karşı sigortalı.
kulağımda kulaklık işe gidiyorum, içim rahat, çünkü bir sigorta şirketinden sigorta yaptırdım. kaza sonucu ölürsem, 10 yıl boyunca aileme ayda 1.000 tl verecekler.
bu saydığım 3 sigortanın araba-ev-kaza bana yıllık maliyeti 1.000 tl yani aylık 90 lira falan.
not: marlboro içiyorum, sigorta ücreti bana koymuyor.
Ayamama
türk sigorta sektöründeki şirketler, örneğin geçtiğimiz kış facia yaşanıp bir çok vatandaşımızın ölümüne yol açan sel faciasında taşan ayamama deresi'nin çevresinde yer alan fabrikalara, şirketlere teminat vermemeye çalışmaktadır.
türkiye'de ekonomik olarak kuvvetli bir sigortacılık sektörü olsa idi, ayamama deresi bunda çok uzun yıllar önce, sigortacıların baskısı ile ıslah edilir idi. çünkü, sigorta şirketi ekonomik olarak güçlü olur ise, özellikle yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olur. bir fabrikayı inceleyen risk mühendisleri, bir yerde toprak kayması ya da sel olasılığı tespit ettiklerinde bunu çok kolay bir şekilde yerel yönetime baskı kurarak düzelttirebilirler. bizimkiler gidip rapor yazıp geliyorlar. raporlar da bizim dosyalarda kalıyor. ne belediye zikliyor sizi ne hökümet!
Al Birini Vur Ötekine
amerika'dan bir örnek: "sigorta şirketi seçim kampanyalarında yerel yönetimlerin en büyük destekçilerinden biridir. fakat bu desteğin bir şartı vardır. istediklerinin yerel yönetimlerce yapılması. mesela bir bulvara yangın muslukları yerleştirilmesini ve belli bir tazyikte su verilmesi için bastırırlar ya da belli bir sokaktaki binaların kamulaştırılarak yıkılması ve sokakların itfaiye araçları girecek kadar genişletilmesi için yerel yönetimleri zorlarlar. para musluğu sigorta şirketlerinde olduğu için de yerel yönetimler bu talepleri yerine getirmek zorunda kalırlar."
avrupa'dan bir örnek: "sigorta şirketleri, hatalı/kalitesiz üretim ya da sürekli kazaya yol açan ya da kolayca bozlulabilen/kırılabilen parçaları üreten araba firmalarını uyararak, firmenın üretim sürecine doğrudan etkide bulunabilirler. çünkü sigorta şirketlerinin belli bir markanın modelinde fiyat yükseltmesi otomatik olarak o aracın satışını düşüreceği için otomotiv firmaları bu riski göze alamazlar."
== türkiye gerçekleri ==
20'si aktif 30'a yakın sigorta şirketi bulunmaktadır. küçücük pastayı bölüşmek için birbirleri ile 'fiyat' rekabeti yapmaktadırlar.
fiyat rekabeti yapmalarının sebebi ise;
- asistans firmaları aynıdır. "bir iki tane büyük asistans firmasından yararlanırlar ve teminatları da aynıdır."
- mini onarım firmaları aynıdır. "iki tane büyük mini onarım firmasından yararlanırlar ve teminatları da aynıdır."
- aynı bağımsız eksperleri hasarlara atamaktadırlar."genelde aynı sürelerde hasarı sonuçlandırırlar"
- aynı acenteleri kullanmaktadırlar. "
- hasarı neredeyse aynı sürelerde ödemektedirler.
- teminatları neredeyse aynıdır. hatta teminatların şartları da aynıdır.
- pazarlama ekipleri aynı politika ile satış yaparlar: "diğer şirketlerden daha düşük fiyat verip işi alalım"
yukarıda sayılan maddelerin sonucu her sigorta şirketinin neredeyse "aynı" hizmeti verdiği anlamına geliyor. çok ufak farklar hariç hizmet kalitesinde emin olun hiç bir şirket arasında bir fark yok. bu sebeple rekabet edebildikleri tek konu "fiyat" olarak kalıyor.
fiyat rekabeti de kar marjlarının azalmasına, -hatta çoğu zaman zarara- yol açıyor. kar edip güçlü olamayan sektör, otomotiv firmalarının, sağlık kuruluşlarının elinde oyuncak alıp kalıyor. ne yerel yönetimlere, ne otomotiv sektörüne ne de sağlık sektörüne söz geçirebiliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)