Türk Sigorta Sektorü 7

hazine müsteşarlığı yerine bir başka kurumun yönetilmesi istenilmektedir fakat bu kurum türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği (tsrsb) olmamalıdır. malum sigortacılık yasası yayımlandı. tsrsb, yasa yayımlanmadan önce hazırladığı yasa taslağında "yabancı şirketlerin ülkemizde şube açmasına" izin verilmesini içeren bir madde eklemişti.
bunun gerekçesi olarak da avrupa birliği ile entegrasyon gösterilmişti.
bu madde yeni kanunda dikkate alınmadı.
yorumlarsak bu iyi bir gelişmedir. çünkü henüz avrupa birliği'ne tam olarak üye değilken (hele ki şu günlerde sarkozy'nin baskısı ile "üyelik" ve "katılım" kelimelerinin bile geçmesi problem yaratırken), ortak pazar anlayışı çerçevesinde bir çok sektörde düştüğümüz hata olan avrupayı "ortak" yapıp "pazar" haline dönüşmemek için böyle bir karar alınması doğru idi.
bu madde önerisi dikkate alınıp kabul edilseydi şu an avrupalı sigorta şirketleri türkiye'de şube açıp sigortacılık faaliyetinde bulunabileceklerdi. bu da şu an sigortacılık faaliyeti sebebiyle ortalama % 60'ını tutabildiğimiz primlerin yaklaşık % 10'unu tutabileceğimiz anlamına geliyor. (reasürans işlemleri sebebiyle - ayrıca oranları kabaca dötümden salladım)
hazine'nin yönetimini eleştiriyoruz fakat bu konuda doğru bir adım attılar. türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği de bu önerisi ile bizden bir eksi puan aldı. sonuç olarak hazine kötü yönetiyor ama alternatifi sigorta ve reasürans şirketleri birliği değil.

Hiç yorum yok: